Olay, geçtiğimiz hafta Beylikdüzü'nde özel bir hastanede meydana geldi. Bir hastanede hemşire olarak çalışan ve dedesinin yoğun bakımda kaldığı başka bir hastanede refakatçi olarak giden hemşire Selen Bilgin, hastanenin bir odasında ölü bulundu. Genç hemşirenin şüpheli ölümü üzerine soruşturma başlatıldı.
Başlatılan soruşturma kapsamında, önce bilgisine başvurulan yoğun bakım doktoru Fatih A., daha sonra şüpheli olarak gözaltına alındı. Ortaya çıkan iddialara göre, genç hemşire Selen Bilgin'in koluna ameliyat öncesi uyutmak için verilen güçlü bir ilac enjekte edilmişti.
Aile bu ilacı doktorun enjekte ettiğini iddia ederken, gözaltına alınan doktor iddiaları kabul etmedi. Soruşturmayı sürdüren cumhuriyet savcısı, Fatih A.'yı "Olası kasta kadına karşı kasten öldürme" suçlamasıyla mahkemeye sevk etti. Mahkeme, tutuklanma talebiyle sevk edilen Fatih A. hakkında Adli Kontrol kararı vererek serbest bırakılmıştı.
2 yıl öncede yakın arkadaşları evinde ölü bulundu
Yaşanan olayın ardından konuyla ilgili Bilgin ailesi şikayetçi olarak hukuki süreç başlattı. Olayla ilgili dikkat çekici bir ayrıntı hale getirdi. 2 yıl önce aynı hastanede çalışan Selen Bilgin ve doktor Fatih A.'nın arkadaş grubu içerisinde olan hemşiren Pelin Köksal'ın da benzer bir nedenle Esenyurt'taki evinde ölü bulunduğu öğrenildi. Köksal'dan haber alınamaması üzerine evine giden Selen ve kardeşi Saruhan'ın, ölen diğer hemşireyi kolunda kelebekle ve yüzü morarmış şekilde ölü bulduğu bilgisine ulaşıldı. Selen hemşirenin de aynı şekilde ölü bulunması dikkatleri anestezi için kullanılan "propofol" isimli ilaca çekti.
Bilgin ailesi kızlarının ölü haberiyle acı yaşarken 1 hafta sonrada yanında refakatçi olarak kaldığı dedesi Ali İbrahim Paker hayatını kaybetti. Bugün Bahçeşehir'de cenazesi kılınan Paker, ölen torunu Selen'in yanına defnedildi.
"Kelebek vardı, mosmor şekilde bulduk"
Selen hemşirenin kardeşi Saruhan Bilgin, iki yıl önce Pelin hemşirenin ölümü ile ablasının ölümü arasındaki benzerliğe dikkat çekerek, "Bundan 2 yıl önce yine aynı şekilde şüpheli bir ölüm oldu. Aynı çalıştıkları özel hastanede oldu bu durum. Ablamın yakın arkadaşıydı ölen Pelin hemşire. Fatih aynı zamanda onların da yine doktoruydu. O olayın olduğu zaman ablamda arkadaşının evinin yedek anahtarı vardı. Beraber gittik. Ben de olay yerindeydim. Aradık o zaman açmamıştı arkadaşı. Anahtarla kapıyı açamayın çilingir çağırdık polis geldi. İçeriye girdik mosmor bir şekildeydi ölen arkadaşı. Yine kolunda iğne kitleriyle kolunda kelebek vardı mosmor bir şekilde bulduk. Aynı ilaçtan dolayı olduğundan şüpheleniyoruz. Aynı ilaç olduğunu düşünüyoruz bu durumun üstüne gidilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Şüphelendik durumdan. Belki de ne Pelinler ne Selenler var bu şekilde" dedi.
Baba Serkan Bilgin ise kızı için adalet istediğini ifade ederek, "Benim kızım 24 yaşında hayatının baharındaydı. Benim içim yanıyor baba olarak. Sayın hakimlerden savcılardan rica ediyorum o adamı nasıl serbest bıraktınız. Serbest bıraktınız bir o kadar da acı üstüne acı yaşıyorum. Benim kızım rahmetli oldu savcı adam hakkında tutuklama istiyor ancak nöbetçi mahkeme serbest bırakıyor. Bir baba olarak zaten yanmışız tabii ki adalete sığınacağız. Selen için adalet istiyorum" şeklinde konuştu.
Öte yandan olayla ilgili olarak soruşturmanın devam ettiği öğrenildi.
ACILI ANNE İSYAN ETTİ
Konuyla ilgili Sabah gazetesinden Yunus Emre Kavak'a açıklama yapan Selen Bilgin'in acılı annesi Nergül Bilgin; "Benim kızım öldü, o dışarıda geziyor. Uçurdular kızımı gitti. Benim kızımın 24 yaşında hayatına kıydılar.
O gece kızımı aradım telefona bir erkek çıktı 'kızınız biraz rahatsız hemen hastaneye gelebilirmisiniz'? dedi. Meğer o ara zaten kızım ölmüş. Sonra abim aradı Selen öldüğünü öğrendim.
İlacı benden istedi kendi koluna kendi yaptı demiş. Benim kızım neden kendi koluna anestezi vursun. Kızım yaptıysa senin cebinde neden şişesi çıkıyor.
Ortada bir şüphe var. Şimdi elini kolunu sallayarak gezmesin ben onun tutuklu olarak yargılanmasını istiyorum" dedi.