Bakırçay Üniversitesi'nde Coğrafya Bölümü Başkanlığı yapan Prof. Dr. Şermin Tağıl, 2024 Yılı ocak ayı itibariyle bütün okyanusların 21,1 santigrat dereceyle 2023 yılı ağustos ayındaki rekoru egale ettiğini belirterek, "Şimdiki durum ve kış boyunca izlediğimiz okyanus sıcaklıkları bize 2024 yazında rekorlarla karşılaşabileceğimizi gösteriyor." dedi.


Deniz suyu sıcaklığının geçtiğimiz yaz aylarından sonra bile ortalamanın altına düşmediğini belirten Prof. Dr. Tağıl, şöyle konuştu:

Paris İklim Anlaşması ile küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 2 derece ile sınırlandırmasının, mümkünse de 1,5 derecenin altında tutmanın amaçlandığını hatırlatan Prof. Dr. Tağıl, sıcaklıklardaki 1 derecenin büyük risklere neden olabileceğini dile getirdi.

Deniz yüzeyi sıcaklıklarının sınır seviyelere ulaşmak üzere olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tağıl, "Böyle giderse yazın hem deniz yüzeyi sıcaklıkları hem de kara sıcaklıkları Paris Anlaşması'yla öngörülen 1,5 santigrat derece sıcaklık değerini aşma ihtimali yüksek gözüküyor. Rekorlardan söz ediyoruz ama uzun süreli tahminlerde yanılma payı tabii ki ihtimal dahilinde. Şimdiki durum ve kış boyunca izlediğimiz okyanus sıcaklıkları bize 2024 yazında rekorlarla karşılaşabileceğimizi gösteriyor." açıklamasında bulundu.

OCAK AYI ORTALAMA SICAKLIĞI YÜKSELDİ

Deniz yüzey sıcaklıklarının bu kadar yüksek seyretmesinin kara yüzeylerini de etkilediğini ve aynı zamanda derin okyanus ve deniz sularının da ısınmasına neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Tağıl, okyanuslardaki ısı artışının deniz ekosistemleri üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti.

Türkiye'de kış mevsiminde yaşanan sıcaklıkların ortalamanın üzerine çıktığını hatırlatan Prof. Dr. Tağıl, 2020 yılına kadar 2,9 derece olan ocak ayı ortalama sıcaklığının 2024 yılında 5 derecelere kadar yükseldiğini belirtti.

Sıcaklık artışının bitkiler üzerinde çok önemli etkiye sahip olduğunu ifade eden Prof.Dr. Tağıl, şunları kaydetti:


"Bitkilerin soğuklama dediğimiz bir dönemi var. Yani belirli bir uyuma dönemi geçirmesi gerekiyor ama maalesef bu yıl ortalamanın üzerinde sıcaklıkları yaşamamız, bitkilerin bu soğuklama dönemini kesintiye uğrattı. Meyve ağaçlarının çiçek açtığını görüyoruz. Eğer mart ayında soğuklarla karşılaşmazsak olumsuz bir durum olmayabilir çünkü bu yıl yağış ortalamanın üzerinde gerçekleşti ama mart ayında soğukla karşılaşırsak bu da meyve üretiminin düşmesine neden olabilir."

Türkiye'de 2 yıldır "kar kuraklığı"nın yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Tağıl, bu durumun barajlardaki su seviyesinin düşmesine neden olacağını sözlerine ekledi.