HEP-SEN, EÜ Hastanesi'nde 16 yıl aradan sonra yetkili sendika olmasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. EÜ Hastanesi Tıp Fakültesi Kampüsü'nde toplanan sağlık çalışanları, yetkili sendika olmalarını kutladı. HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek, "3-5 nöbet hemşiresi sorunlarınızı mı çözecek?" diyerek alay edenler oldu. Ancak kısa sürede yoğun bakım hemşireleri, acil servis hemşireleri ve diğer hemşireler burada kazandı. Siyasi makamlar kaybetti. Sağlık Bakanlığı'na ve Yüksek Öğretim Kurulu'na sesleniyorum: En önde biz varız. 3-5 nöbet hemşiresi diye alay edilenler bugün Ege Üniversitesi'nde yetki aldı. YÖK'te ve bakanlıkta da temsil edilmek istiyoruz. Bakanlıkta hemşire, ebe, tekniker yok. Bu düzen Ege Üniversitesi'nde değişti, YÖK'te ve bakanlıkta da değişecek. Ege Üniversitesi'ndeki başarı İstanbul, Ankara ve Akdeniz Üniversitesi'ne örnek olacak. Ülkemize, cumhuriyetimize borcumuz var" dedi.

HEP-SEN İzmir Şube Başkanı Kemal Yılmaz ise, "Kurumumuzda 16 yıl aradan sonra, emeğin karşılığını vermeyen zihniyet kaybetti; emeğin hakim olduğu bir hikayeye gönül bağlayanlar kazandı. Ege Üniversitesi, emeği hakim kılarak sendika sayımlarında HEP-SEN'i ve emek hareketimizi galip kıldı. Devletin memuru yoksul olamaz. Artan enflasyon ve yaşam maliyetleri ile eriyen ücretlerimizi düzeltmek için mücadele edeceğiz. Sadece İzmir'de değil; ülkemizde sağlık profesyonellerinin aldığı komik rakamlar ve karmaşık performans sisteminden kurtulmak için çalışacağız. Kurum özelinde; yetersiz ek ödemelerle karşı karşıyayız, başta teşvik ek ödeme olmak üzere, asistan hekimlerin ödemeleri komik rakamlar. Beslenme noktasında özensiz yemeklerle sınanıyoruz. Bin 800 yatak kapasitesi ile büyük bir hastaneyiz; ancak yetersiz istihdam nedeniyle nöbetlerin yoğunluğu, hasta/çalışan sayısının uluslararası standartlardan uzak oluşu nedeniyle mutsuz ve verimsiziz. Yeterli kreş alanı ve mali destek yok. Aile bütünlüğümüz yok olmakta, kurum değişikliği muvafakatnamelerini almakta zorlanıyoruz."

Lisans ve lisansüstü eğitimleri olan personelin liyakate aykırı yerleştirildiğini söyleyen Yılmaz, "Yatay mimarimizden dolayı geniş bir alanda hizmet sunuyoruz. Birçok kritik birimimiz ana yemekhaneye ve ana eczane deposuna uzak. Personel mesleki yeterliliği dışında işlerde çalıştırılıyor. Acil servis gibi kritik birimlerde hem toplumdan hem kurum içinden gelen şiddetle mücadele ediyoruz. YÖK önünde hakkımızı haykırdık. Teşvikler, ek ödemeler noktasında ciddi farklar var. Üçüncü basamak hizmet üreten kurum çalışanları bakanlık çalışanlarına kıyasla eksik ek ödeme alıyor. Binlerce hastaya yetersiz personel ile hizmet sunan sağlık profesyonellerinin teşvik ödemeleri bakanlık ile aynı kat sayı oranları ile değerlendirilmiyor."

'OMUZ OMUZA MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR'

İzmir HEP-SEN Prof. Dr. Leman Birol Şubesi Başkanı Ozan Deniz Kaçar da "Yola çıktığımızda bir hayalimiz vardı. 2020 yılının Covid-19 pandemisinde, kliniklerin en ön safhasında başlatılan yürekli bir mücadele başlattık. Karanlık bir umutsuzluğun mutsuzluğunda formalarını alın teriyle terleten ancak emeğinin hakkını, hakkının karşılığını ne maaş ne de saygınlık olarak alamayan 7 klinik hemşiresinin başlattığı bu amansız mücadelede bugün, Türkiye'nin 81 ilinde tüm sağlık branşlarından üyelerimiz ve yöneticilerimiz ile omuz omuza mücadelemiz sürüyor" diye konuştu.