Sağlıkta dün itibariyle yeni döneme girildi. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) değişikliği ile sağlıkta uzaktan muayene dönemi başladı. Buna göre hastalar, MHRS üzerinden uzaktan muayene randevusu alabilecek ve muayene ücreti SGK tarafından karşılanacak.
Bahse konu uygulamanın teşhis ve tedavi konusunda zorluklar yaşatabileceğini dile getiren Hekim Birliği Sendikası Başkanı Gökhan Doğramacı; "Bu zorluklar ve sistem dayatması nedeniyle zarar görebilecek hastaların sorumluluğunun bizlere yüklenmesini de kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı.
Günde bir defaya mahsus uzaktan muayenenin ücreti SGK tarafından karşılanacak olup, muayene sonucunda da rapor ve reçete uzman hekimlerce düzenlenebilecek. Sağlık Bakanlığı, yeni değişiklikle “randevu sorununu” çözeceğini düşünüyor fakat hekimler uzaktan sağlık uygulamasının risklerine değiniyor.
Hekim Birliği Sendikası Başkanı Gökhan Doğramacı, uzaktan sağlık hizmetlerinin pandemi dönemi ile başladığını belirterek; “Pandemi dönemine kadar hukuken yasak olarak kabul edilen ve hatta resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık suçu olarak da değerlendirilebilen uzaktan sağlık hizmetleri, zorunluluk haliyle birlikte meşruluk kazandı” diye konuştu.
Hekim, kişisel verilerin korunmasından nasıl sorumlu olabilir?
Doğramacı, uzaktan tanı ve tedavi hizmetlerinin dünya genelinde yaygınlaştığı ve pandemi ile geri dönüşü olmayan bir yola girdiğini vurgulayarak şu açıklamayı kaydetti; “Ülkemizde de birçok özel sağlık şirketi bu konuda çalışarak tıbbi, bilimsel ve teknik hazırlık yapmaktadır. Ancak bu çalışmaları henüz Sağlık Bakanlığı tarafında göremiyoruz. Bakanlık tarafından hazırlanan yönetmelikte birçok eksiklik bulunmaktadır ve suistimallere açıktır” ifadelerini kullandı. Doğramacı, “Yönetmeliğe göre; uzaktan sağlık hizmeti sunumunda hasta mahremiyetinin ve kişisel verilerinin korunmasından hizmeti veren sağlık tesisi ve sağlık meslek mensubu sorumludur. Ancak sistem hakimiyeti ve kontrolü olmayan, karşı taraftaki kişinin elindeki teknik imkanları bilmeyen hekim, kişisel verilerin korunmasından nasıl sorumlu olabilir?”
‘Hasta ile hekim arasındaki güven ilişkisi zedelenir’
Uzaktan sağlık hizmetleriyle ilgili tıbbi standartlar, uzaktan tanı ve tedavinin nasıl yapılacağına ilişkin eğitimler gibi birçok konuda hiçbir düzenlemenin de mevcut olmadığını aktaran Doğramacı, “Uzaktan tanı ve tedavi, özel bilgi ve tecrübe isteyen bir konu. Ancak tıp fakültesi eğitimleri fizik muayeneye dayalı. Biz, eğitimini almadığımız sağlık hizmetini nasıl vereceğimizi tam olarak bilemiyoruz. Teşhis ve tedavi konusunda zorluklar yaşayacağız. Bu zorluklar ve sistem dayatması nedeniyle zarar görebilecek hastaların sorumluluğunun bizlere yüklenmesini de kabul etmiyoruz” dedi.
Sendika Başkanı Doğramacı; “Ayrıca uzaktan sağlık hizmetleri, hasta ile hekim arasındaki güven ilişkisini de zedeleyecek. Ekran karşısında ilk defa karşı karşıya gelmiş iki kişinin birbirine güvenerek mahrem bilgileri sorması ve bu bilgileri vermesi kolay bir şey değil” şeklinde konuştu.
‘Uzaktan sağlık sisteminden doğacak zararları kabul etmiyoruz’
Teşhis ve tedavi hataları iddiaları karşısında çeşitli ispat sorunları da yaşanacağının altını çizen Doğramacı, sözlerini şöyle noktaladı; “Karşımızdaki kişilerin tuzak kurucu gizli kayıt yapabilmeleri olası. Ancak kişisel veriler de gözetildiğinde, bu iddialara karşı biz hekimler kendimizi güvensiz hissediyoruz. Bu risk ve sorunlara yönelik çözüm yolu belirlenmeden uzaktan sağlık sistemine geçilmesi, faydadan çok zarar getirecek. En büyük zararı da hastalarımız yaşayacak” değerlendirmesinde bulundu. Doğramacı, “Peki hekimler, bunu etik ve tıbbi açıdan yapamayacaklarını söylerse ne olacak? Bu hukuken de kabul edilebilecek, hastalarımızın sağlığını da koruma amacı taşıyan, haklı bir itiraz. Bu durumda hekimin, eğitimini almadığı bu konuda hizmet sunmaya zorlanamayacağını düşünüyoruz. Böyle bir zorlamaya maruz kalan hekimlerimize, her türlü yardım ve desteğe hazırız. Uzaktan sağlık sisteminden doğacak zararları kabul etmiyoruz."