Cihanbeyli ilçesi İnsuyu Mahallesi'nde yaşayan kasap Hüseyin Akbulut, 8 yıllık eşi ve 3 çocuğunun annesi Zeliha Akbulut'u, 31 Ağustos 2023'te bıçaklayıp tabanca ile öldürdü. Teslim olan Hüseyin Akbulut tutuklanırken, Zeliha Akbulut'un cenazesi Ilgın ilçesinde toprağa verildi.
"UYUŞTURUCUNUN ETKİSİNDEYDİM"
Hüseyin Akbulut, ifadesinde suçunu itiraf ederek olay günü dedesine gitmek üzere yola çıktıklarını, yolda tartışmaya başladıklarını belirtti. Sapa bir yola girdiğinde eşinin bunu fark ettiğini ve onu önce bıçakladığını, ardından arabadan inip kaçmaya çalışırken tabancayla başından vurduğunu söyledi. Daha sonra ana yola çıkıp bir arkadaşını arayarak yakıtının bittiğini söyleyip yardım istediğini, çocukları dedesine bıraktıktan sonra teslim olduğunu anlattı. Uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve olay günü de uyuşturucunun etkisi altında olduğunu belirten Akbulut, eşinin üç ay önce bu yüzden babasının evine döndüğünü ve kendisinin de evlerinin önünde 15 gün boyunca arabada yatarak onu eve dönmeye ikna ettiğini ifade etti.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonucunda hazırlanan iddianameyle Hüseyin Akbulut hakkında, 'eşe karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Konya 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
İddianamede, Hüseyin Akbulut'un olay günü kullandığı araçta kenevir kırıntıları bulunduğu, dedesine ait evde ise uyuşturucu madde ele geçirildiği belirtildi. Ayrıca, devlet korumasındaki çocukları Zeliha Akbulut'un ailesine teslim edildi.
Davanın ilk duruşmasında Hüseyin Akbulut, "Ben uyuşturucu bağımlısıyım. Olay günü de uyuşturucunun etkisindeydim. Eşimin başka biriyle ilişkisi olduğundan şüphelendim. Sinirlendim ve öldürdüm" dedi.
TAHRİK İNDİRİMİ ALMAK İÇİN CEZAEVİNDEN TELEFONLA ARADI
Hüseyin Akbulut’un, ilk duruşmadan sonra geçen mart ayında cezaevinden telefonla aradığı komşusunun oğlu E.Y.’yi yalancı şahitlik yapmakla tehdit ettiği iddia edildi.
Cihanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunan E.Y., ifadesinde, “Beni ilk Hüseyin Akbulut’un kuzeni ve aynı zamanda eniştesi N.A. aradı. Hüseyin Akbulut’un ‘Ona söyle, benim eşimle ilişkisi vardı. Ben eşimi onun yüzünden öldürdüm. Gitsin suçunu itiraf etsin’ dediğini söyledi. Ben böyle bir olaya karışmadım, benim adımı çıkartmaya çalışıyorsunuz” dediği öğrenildi.
Akbulut’un telefon görüşmesinde ise E.Y.’ye, “Senin iki kelimen beni 20 sene aşağıya indirecek. Sadece sen gel mahkemeye ifadeni ver, kimse bilmeyecek bunu” dediği belirtildi. E.Y.’nin ise “Ben ne seni, ne de karını tanırdım. Babamın evinin yanında 2 ay oturmuşsun. Ben ailemi sadece ziyarete geliyordum. Seni ve karını hiç görmedim. Bana iftira atıyorsun. Benim adımı lekelemeye çalışıyorsun. Ben böyle bir şey yapmadım, yapmam da” diye cevap verdiği kaydedildi.
‘20 SENE DEĞİL 30 SENE YATAR, ÇIKARIM BU KONU KAPANMAZ’
Telefon görüşmesinin devamında Hüseyin Akbulut’un, “Bu konu kimsenin ağzından çıkmaz. Sen gel mahkemede ifadeni ver” dediği, E.Y.’nin ise “Eğer ben böyle bir şey yaptıysam delili ispatı vardır. Mahkeme beni çağırırsa giderim. Delili ispatı varsa polis gelir beni evimden alır ama ben böyle bir şey yapmadım, bu senin bana attığın bir iftira” diye yanıt verdiği bildirildi.
Bunun üzerine Hüseyin Akbulut’un, “Son söyleyeceğin bu mu? Ben senin çoluğuna çocuğuna acıdığım için seni azat ettim ama yanlış yapmışım. Ben bunu 20 sene değil, 30 sene yatarım ama buradan çıkarım, bu konu kapanmaz. Bugün benim sana dediklerimi 20 sene sonra sen bana diyeceksin. O zaman da ben sıkıntı yok diyeceğim” dediği ifade edildi.
Kayıt altına alınan telefon görüşmeleri ve ses kayıtları, mağdur avukatları tarafından Hüseyin Akbulut’un yargılandığı 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne de sunuldu.