İç İşleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan İliç'teki maden faciasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmalarındaki son durum hakkında açıklama yaptı.
Dün gece itibarıyla çok ciddi heyelan riskinin tespit edildiğini bildiren Bayraktar, "Dolayısıyla özellikle o yığının kaymamış bölgelerinde şu anda ciddi bir hareketlilik var. Bu çalışmalardan, bu risklerden dolayı şu anda sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız." dedi.
Bayraktar, heyelan riski nedeniyle atık toprağın taşınmasına ilişkin faaliyetlerin de durduğuna işaret ederek, "Önceliğimiz şu anda heyelan riskini hem arama için hem de bu toprağın taşınmasıyla alakalı yapılacak faaliyetler için ortadan kaldırmaktır. Şu anda temel önceliğimiz, yol haritasını ortaya çıkaracağımız süreç budur." ifadelerini kullandı.
Kayan toprağın taşınacağı yerle alakalı çalışmaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda ve onayında yürütüldüğünü aktaran Bayraktar, "Dolayısıyla onların onay vermediği herhangi bir yere, bu heyelanlı toprağın konulması söz konusu değil. Bu konuda endişe edilecek bir şey yok." dedi.
Bayraktar, çok sayıda akademisyenin yanı sıra ilgili kurumlar ve uzman ekiplerin heyelan riskinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma yürüttüğü bilgisini paylaşarak, "Bu konuda belki yarın sabah, yarın öğlene kadar yapacağımız çalışmalarda daha net bir tablo ve bir yol haritası önümüze koyacağız gibi gözüküyor. Onları da sizlerle inşallah paylaşırız" değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, sözlerini şöyle devam ettirdi: "Son 3-4 gündür söylediğimiz şekilde sahada çalışma şartları çok zorlu. Heyelan riski ile karşı karşıyayız. AFAD'daki kardeşlerimizi risk altına almadan ve emniyet koşullarından taviz vermeden çalışmaları sürdürmeye devam ettik.
Dün geceden beri heyelan riski biraz daha yoğunlaştı. O yığının kaymamış bölgelerinde ciddi bir hareketlilik var. Bu risklerden dolayı şu anda sahada arama faaliyetlerini durdurmuş durumdayız. Bu çok ciddi boyutta gördüğümüz risklerden bir tanesi.
Toprak ve su numunelerinde bir olumsuzluk söz konusu değil
Bayraktar, sahada Devlet Su İşleri'nin (DSİ) koordinasyonunda temiz suyun ve kontamine olmuş suyun hızla kontrol altına alınmasıyla ilgili faaliyetlerin sürdüğüne işaret ederek, su ve topraktan ölçümler alınarak kalitenin kontrol edildiğini anlattı.
Göktaş, 'Bugün itibarıyla Çevre Şehircilik Bakanlığımızın buradaki laboratuvarlarında ve Ankara’ya gönderdikleri numunelerde endişe edilecek bir olumsuzluk söz konusu değil.' ifadesini kullandı.
Diğer günlerde olduğu gibi bugün de bu alanda çok şükür bir sıkıntı görmüyoruz. Baraj tarafındaki çalışmalarımızı yoğun bir şekilde devam ettiriyoruz."
Heyelan risklerini nasıl ortadan kaldırırız, ona gayret ediyoruz. Bu konuda belki yarın sabah ve öğlene kadar yapacağımız çalışmalarda daha net bir tablo önümüze koyacağız gibi gözüküyor.
Şu anda bu yoğun heyelan olmuş toprağın kaldırılması ve istifleneceği yeni alanla alakalı birkaç alternatif üzerinde çalışıyoruz. Birkaç lokasyon var tespit ettiğimiz. Heyelan riski ortadan kalktığı zaman bu toprağın oraya aktırılmasıyla ilgili süreci başlatacağız." dedi.
Heyelan 2 şiddetinde deprem etkisi oluşturdu
Heyelanın deprem etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediği sorusunu yanıtlayan Bayraktar, sahadaki teknik ekibin ve akademisyenlerin, "heyelandan dolayı yaklaşık 2 şiddetinde deprem etkisi olduğu" değerlendirmesini yaptıklarını aktardı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, liç alanına yönelik senede 2 kez denetleme yaptığını aktaran Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da heyelanın yaşandığı liç alanını atık yönetimi kapsamında denetlediğini söyledi.
İç İşleri Bakanı Ali Yerlikaya ise şunları söyledi:
Bakan Yerlikaya, "Planımız var. Burada kayan kütleden drone radarla beraber çalışmalarımız devam ediyor. Tüm arama kurtarma çalışmalarında olmazsa olmaz önceliğimiz var. Arama kurtarmadaki insanlarımızın can güvenliği. Bu çalışmayı yapan bir arkadaşımızın bile canına helal gelmesin diye sürekli ölçümler yapılıyor. Bir alarm sistemi de var. Kaymayan ama kayma ihtimali olursa diye bir uyarı mekanizması var.
Mangan ocağı ile ilgili ilk anından itibaren orada duran kütlenin stabil olmadığını görünce arama faaliyetini durdurduk. Bir kısmının stabil olmadığını gördük. Önce güvenlik ilkesi ile çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İlk günden itibaren hep olumlu haber vermek gayretindeyiz. Ama böyle bir gerçek var. Stabil bir alan olsa her gün kaç araç naklettiğimizle ilgili haber veririz ve toplam kütleyi ne kadar sürede aktarabileceğimizi söyleyebilirdik. Mangan'daki arama faaliyetini maalesef durdurduk. Çevre Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki, Tarım ve Orman Bakanımız ve Çalışma Bakanımız buraya gelecekler." dedi.