Türkiye'nin Doğu Akdeniz havzasında yer aldığı ve dünyanın önemli toz kaynaklarından biri olan Sahra ve Arap çölü tozlarının etkisine maruz kaldığı biliniyor. Uzmanlara göre, genellikle çöl bölgelerinden rüzgarlarla taşınan ince toz partikülleri solunduğunda sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Bu tozların çoğunlukla mineral ve organik maddeler içerdiği ve solunum yollarına girdiğinde akciğerlerden solunum yollarına, kalp-dolaşım sisteminden gözlere kadar birçok alanda çeşitli sorunlara yol açabileceği belirtiliyor.
ÖZELLİKLE RİSK GRUBUNDAKİLER DİKKAT
Çöl tozu taşınımının özellikle İstanbul'da son günlerde etkisinin artmasıyla, bebekler, çocuklar, yaşlılar, astım, bronşit, anfizem, kalp hastalıkları ve diyabetli kişilerin en çok etkilenen gruplar arasında olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre, toz salınımına maruz kalan hastalarda astım nöbetleri ve solunum zorlukları ortaya çıkabilirken, özellikle uzun süre toza maruz kalanlarda kronik solunum ve kalp hastalıkları görülebilir.
Kuzey Afrika kaynaklı toz taşınımı nedeniyle birçok şehirde görüş mesafesi düşerken, hava kalitesi de azalıyor. Özellikle İç Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun batı kesimlerinde toz taşınımının etkisi devam ediyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı verilerine göre, toz bulutunun gözlemlendiği bölgelerde atmosferdeki partikül madde oranlarının arttığı belirtiliyor.
HAVADAKİ 50 MİKROGRAM PARTİKÜL 100-150 GRAM HASSAS DEĞERLERE ULAŞTI
Dünya Sağlık Örgütü'nün metreküp başına 50 mikrogram olarak belirlediği partikül madde sınır değeri, İstanbul Üsküdar, Malatya, Edirne Keşan ve Çanakkale Çan gibi bölgelerde 100-150 mikrogram olarak ölçüldü. Uzmanlar, özellikle akciğer ve astım gibi solunum rahatsızlıkları olan hassas grupların bu durumdan etkilenmemesi için dikkatli olmalarını tavsiye ediyor.
