İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG), İzmir'de Agrobay Seracılık'ta sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 39 işçinin Ankara'da başlattıkları yürüyüşe destek vermek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Sendikalaşma sürecine tahammül edemeyen Agrobay patronu, 39 işçiyi işten çıkardı. Tarım işçisi kadınlar, yağmur ve çamur demeden bu kışta neden yürüyor?" şeklinde ifadeler kullanıldı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), İzmir'de Agrobay Seracılık'ta sendika üyesi oldukları gerekçesiyle işten çıkarılan 39 işçinin Ankara'da başlattıkları yürüyüşe destek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması, Olgunlar Sokak'taki Madenciler Anıtı önünde gerçekleştirildi ve Tarım Sendikası'nın temsilcileri de etkinliğe katıldı.

"Bugün; 200'ü aşkın gündür emeği için direnen Agrobay işçilerini selamlamak, mücadelelerini büyütmek için buradayız" sözleriyle başlayan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Yaklaşık 500 işçinin istihdam edildiği ve büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Agrobay seracılıkta büyük bir hak gaspı yaşanıyor. Tarım-Sen'in öncülüğünde Şubat ayında başlayan sendikalaşma sürecine tahammül edemeyen Agrobay patronu, 39 işçiyi işten çıkardı. Maaş ve tazminat hakları verilmeyen işçiler, direnişlerinin 210. gününde seslerini duyurmak için Ankara'ya yürüme kararı aldı. Tarım işçisi kadınlar, yağmur çamur demeden bu kışta neden yürüyor?"

Sağlık Sen : İstanbul 112 de oldu bittiye izin vermeyiz Sağlık Sen : İstanbul 112 de oldu bittiye izin vermeyiz

Basın açıklamasında, Agrobay'da çalışan kadın işçilere ağır işler yaptırıldığı, işçilerin yoğun kimyasallara maruz kaldığı belirtilirken, koruyucu ekipmanların yetersiz kaldığı ya da hiç verilmediği bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, işçilerin jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda çalıştığı ve sıcaklığın 60 dereceye kadar çıktığı belirtilirken, "Serada yüksek tonajda hasatlar yapılıyor ve işçiler domatesleri asansörlerle topluyor. Bu araçlar eski ve doğru düzgün güvenlik önlemlerine sahip değil. Ağır ve aynı işi sürekli yapmaktan kaynaklı fıtık gibi fiziksel hastalıklar çok yaygın. Kimyasal maddelere maruz kalmalarından ötürü solunum rahatsızlıkları mevcut" ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, Agrobay işçilerinin iş cinayetlerinin en sık yaşandığı ve işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı bir sektörde çalıştığı vurgulanırken, tarım işkolunda son on yılda bin 803 işçinin çalışırken hayatını kaybettiği bilgisine yer verildi. "Tarım işkolunda çalışma koşulları ağır olduğu kadar, cinsiyet eşitsizliği de ağırlığını hissettirmektedir" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Mevsimlik tarımda çalışan kadın işçiler, toplam istihdamın neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Ücretlerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği belirgindir. Çalışma süreleri genellikle erkeklerle aynıdır, hatta bazı durumlarda daha fazla olmasına rağmen ücretler erkek işçilerinkinden düşüktür. Göçmen kadın tarım işçileri ise işgücü piyasasında daha da dezavantajlı bir konumdadır."

İSİG'in açıklamasında ayrıca Agrobay işçilerinin taleplerine de değinildi. İşten çıkarılan işçilerin işe geri alınması, Kod-46'nın değiştirilmesi, maaşların düzenli olarak ödenmesi, koruyucu ekipmanların temin edilmesi, sıcak havalarda soğuk su sağlanması, tuvalet kullanımı için izin verilmesi, mobbingin sonlandırılması ve servis koşullarının iyileştirilmesi talepleri arasında yer aldı. Açıklamanın devamında şu ifadelere de yer verildi:

"Burada toplanmamızın sebebi, 'Agrobay işçileri, tarım işçileri kimsesiz değildir' mesajını iletmektir. Bu mücadele zaferi, çocukluktan başlayıp emeklilik haklarına ulaşmadan yaşamlarını sürdüren binlerce tarım işçisinin zaferi olacak. Toprağından, suyundan, emeğinden, çocukluğundan ve yaşlılığından çalınan köylünün iradesine karşı, Agrobay ve benzeri holdinglere karşı 'tırnaksız kadınların' iradesini destekliyoruz. Biz işçiyiz, hakkımızı arıyoruz ve kazanacağız."